Fahrettin Altay Paşa’nın
gözünden Büyük Taarruz:
Planlandığı şekilde 26 Ağustos 1922 sabahı saat 05.00’te başta Mustafa
Kemal olmak üzere İsmet Paşa, Fevzi Çakmak, Nurettin Paşa, ben ve diğer
komutanlar ordu karargahı olarak Afyon Kocatepe’deydik. Plan gereği önce top atışları
başladı, bu bir baskındı. Top atışları 20 dk sürdü. Ardından tahrip atışları
yapıldı. Bu da 10 dakika sürdü. Yunan mevzilerindeki makineli tüfek yuvaları,
Yunan topları, tel örgüleri hedef alındı. Komutanlar olarak bizler de top
atışlarının sonucunu görmeye çalışıyor, alt kademelere iletmek üzere Mustafa
Kemal’in emrini bekliyorduk. Sonuçta Yunan mevzilerinin dağıldığını, düşmanın
mevzilerini terk ederek geri çekilmekte olduğunu gördük. Mustafa Kemal’in
taarruz emrini bekliyorduk. Ne var ki O, gözlerini Yunan mevzilerinden
ayırmıyor ve geri çekilen Yunan ordusunu izliyordu. Fevzi Çakmak, sessizliğini
bozdu, “Haydi Kemal, düşman kaçıyor, taarruz emrini ver” dedi. Mustafa Kemal, “Dur
abi” diye cevap verdi. Bir süre bekleyen Fevzi Çakmak, “Kemal, tarihi bir
fırsatı kaçırıyorsun, düşman yeni mevzilerine yerleşecek, emrini ver artık”
diye ısrarda bulundu. Mustafa Kemal, yine “Dur abi” dedi. Bir süre daha geçince
Fevzi Çakmak, “Allah aşkına Kemal, ver şu emri, komutanlar seni bekliyor yeter
artık” diye sesini yükseltti. Mustafa Kemal yine “Dur abi” derken, beklenmedik
bir olay meydana geldi. Yunan Ordusu’nun terk ettiği mevzilerde cehennemi
patlamalar başladı. Yunan Ordusu, geri çekilirken mevzilere saatli bombalarını
yerleştirmiş, askerlerimize tuzak kurmuşlardı. Mustafa Kemal’in öngörüsü, büyük
bir felaketi önlemişti. Taarruzda ısrar eden Fevzi Çakmak, Mustafa Kemal’e
sarılıp, “Seni bize Allah mı gönderi Kemal” dedi. Müteakiben hücum emrini
aldık. Sonucu biliyorsunuz. Bana Mustafa Kemal’i anlat dediler. İşte Mustafa
Kemal budur.